Sınav Tercih

İşgücünün hareketliliği işgücüne katılan kişilerin, var olan ekonomik fırsatları değerlendirebilme kolaylığıdır. İşgücü hareketliliğinde, yeni işin niteliği ve alınacak ücretin daha iyi bir yaşam düzeyi sağlayabilecek olması iki önemli ölçüttür. En önemli ölçüt, bireyin hareketliliğinin önünde bir engel olmamasıdır. Bu engeller kişisel ya da kurumsal olabilir. Yaşanılan yer ya da ülke bir engel olabildiği gibi, kişinin değer, ilgi ve yetenekleri, yani işgücü piyasasında geçerli olan nitelikleri de hareketliliğin önünde bir engel oluşturabilir. Kurumsal engeller ise eğitim fırsatlarından ve işgücü piyasasını düzenleyen yasalardan kaynaklanabilir. Kimi zaman, yalnızca ‘böyle gelmiş, böyle gider’ anlayışı bile işgücü hareketliliğinin önünde bir engeldir. İşgücü hareketliliğinin, işten işe, kentten kente, ülkeden ülkeye geçiş engellerinin olmaması, kaynakların daha etkin kullanımı anlamına gelir.

AB’de işgücü hareketliliğinin önündeki büyük bir engel, farklı toplumsal kurum ve tavırlardır. Gençler daha esnek ve kendi sınırlarının ötesini de düşünebilirler. Ancak hareketliliğin önünde bazı engeller de olabilir. Gidilen yerde konuşulan dil ve kültüre uyum zorluğu, farklı işgücü kural ve yasaları (örneğin emeklilik hakkı ile ilgili düzenlemeler) hareketliliği kısıtlayabilir. Eşlerden birinin iş bulamayacak olma olasılığı da hareketliliği güçleştirebilir. Bir ülkede geçerli olan diploma ve niteliklerin başka bir ülkede tanınmıyor olması da hareketliliği kısıtlar, gidilen ülkede yabancı çalışanlara karşı takınılan olumsuz tavırlar da. Hareketlilikte çıkış noktası, daha iyi bir ücret ve yeni bir iştir, ancak olası engelleri de hesaba katıp düşünmek gereklidir.